Haber

Gökhan Günaydın’dan Bakan Yumaklı’ya Bütçe Eleştirisi: “Meclis Koridorlarından Çıkın, Kars’ta Bir Ahıra Girin.

CHP Küme Başkan Yardımcısı Gökhan GünaydınTarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bütçeye ilişkin verdiği rakamların gerçeği yansıtmadığını savunarak, ” Türkiye Şu anda büyük bir gıda kriziyle karşı karşıya. Konuşmanızda yaşananlarla ilgili tek bir gerçek cümle duymak istedim. Türkiye’nin durumunu yansıtan resmini gerçekçi bir şekilde ortaya koyan tek bir cümle yok. Bakanlık bürokratları ve Sayın Bakan ve yardımcıları, Meclis koridorlarından çıkıp Kars’ta bir ahıra giriyorlar. Vatandaş size ‘Yem fiyatlarında sıkıntı yok’ diyorsa. Eğer biri ‘Hayvan beslemekle hiçbir sorunum yok’ derse yüzde yüz haklısınız. En son ne zaman ahıra girdin? Türkiye’nin ekim alanları son 20 yılda 2,7 milyon hektar azaldı. Bu, üç Trakya büyüklüğünde bir alanı ifade ediyor. Bunun nedenine ilişkin bir araştırmanız, analiziniz var mı? Gübre fiyatlarında inanılmaz bir artış var. Zavallı çiftçinin sesi çıkmıyor. Çiftçi hayvanlarını besleyemiyor” dedi.

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bütçe teklifi Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülüyor. Bakan İbrahim Yumaklı, CHP’li milletvekillerinin ürün parasını ödemediğini, çiftçilerin limon ağaçlarını kestiklerini, üreticilerin bu yıl pamuk ve soğandan para kazanamadıklarını ifade ederek Bakan Yumaklı’nın masasına soğan, pamuk ve limon koyarak protesto etti.

CHP Küme Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın Kurulda yaptığı konuşmada Bakan Yumaklı’nın bakanlığının bütçesine ilişkin konuşmasını eleştirdi. Günaydın şunları söyledi:

“Türkiye şu anda çok ciddi bir gıda kriziyle karşı karşıya. Konuşmanızda yaşananlarla ilgili tek bir gerçek cümle duymak istedim. Tek bir gerçek cümle. Tek bir durumu yansıtan, Türkiye’nin resmini gerçekçi bir şekilde sunan tek bir cümle yok. Yapılanlar anlatılmış, içinde rakamlar yok, anlayabileceğimiz, geçmişle kıyaslayabileceğimiz bir rakam yok, gerçekleri mümkün olduğu kadar dairesel kelimelerle örtbas etme çabasını görüyoruz. ikinci kısımda ise bize ne yapacaklarını anlatıyorlar, sanırım iktidara yeni geldiniz, ne yapacağınızı söylüyorsunuz değil mi?

“İŞBİRLİĞİ KORİDORLARINDAN ÇIKIN VE KARS’TA BİR AHIRA GİRİN”

Size şunu söylemek isterim. Bakanlık bürokratları ve Sayın Bakan ve yardımcıları, Meclis koridorlarından çıkıp Kars’ta bir ahıra giriyorlar. Vatandaş size ‘Yem fiyatlarında sıkıntı yok’ diyorsa. ‘Hayvan bakımında sıkıntım yok, durumum çok iyi’ diyorsanız yüzde yüz haklısınız. Ahıra en son ne zaman girdiniz?

“ÇİFTÇİYİ SAATLERCE, GÜNLERCE KAPIDA BEKLETİYORSUNUZ”

Silivri’de TMO’nun önündeydim. İnsanlara randevu verilmiyor. Bunun nedeni ise randevu sistemindeki sorunlar olarak açıklanıyor. Türkiye isteseydi randevu sistemindeki sorunu hemen çözerdi. Ne istemediğini biliyor musun? Buğdayı mümkün olan en düşük fiyattan alıp, mümkünse daha ucuz fiyata piyasaya göndermek istiyorsunuz, TMO almasın diye çiftçiyi saatlerce, günlerce kapıda bekletiyorsunuz. TMO’nun önünde kuyrukta bekleyen Trakya’daki çiftçilere gidip burada anlattıklarınızı anlatabilirseniz sorun kalmaz. Ama o çiftçinin sana ne söyleyeceğini garanti edebilirim” dedi.

ŞEKER FABRİKALARINI NASIL ÖZELLEŞTİRDİĞİNİZİ VE NİŞASTA BAZLI ŞEKERE NASIL İZİN VERDİĞİNİZİ BİLİYORUZ

Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi süreçlerini hatırlatan Günaydın, “Şeker fabrikalarını nasıl özelleştirdiğinizi biliyoruz. Nişasta bazlı şekere nasıl izin verdiğinizi biliyoruz. Son 20 yılda şeker pancarı eken çiftçi sayısı 492 binden 200 bine düştü. 86 bin. Neden? Pancar ekim alanı 3.7 milyon hektardan 3 milyon hektara düştü.” “Şekerin başarısını bize anlatmaktan hiç çekinmiyorsunuz. Gidin, Kayseri ve Tokat’taki şeker fabrikalarının önündeki çiftçilerle tanışın. Oradan sağ salim ve mutlu çıkarsanız hiçbir sorun kalmayacak.”

“GIDA ENFLASYONU İÇİN ÖZÜR DİLEYİN”

Narenciye üreticilerinin sorunlarına dikkat çeken Günaydın, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Mersin’e ya da Hatay’a gidin, narenciye çiftçisine durumunu sorun. Bakalım narenciye çiftçisi ne diyecek? Arkadaşlar biz burada her gün kravatımızı, beyaz gömleğimizi giyiyoruz. Bunları neden yapıyoruz? Bunu yapmak için mi yapıyoruz? birbirlerine hikayeler anlatmak mı? Macaristan’ın 4 katından daha büyük.” Türkiye’de gıda enflasyonu var. Bu nasıl bir Türkiye? Dünyada tarımın başladığı ülkeyi, diğer ülkelere göre 4 kat daha yüksek olan gıda enflasyonunda birinci sıraya taşıdık. En azından bakanlıktan bu gıda enflasyonunun bir bahanesi ve onu düşürme planları varsa haber almak isteriz. Ne söylüyorsun?

“20 MİLYON KİŞİ AÇLIK SINIRINDA”

İnsanlarınızı besleyebilir misiniz? İşte sorun bu? Bu ülkenin insanı aç, bu ülkede 20 milyon insan açlık sınırında. Dünyanın en büyük ihracatçısı (Türkiye) diyorsunuz ama haksızsınız. Sizin için en temel çalışmaları listeleyeceğim. Eğer Türkiye bunlardan birinde kendine yetiyorsa ‘Gökhan Günaydın doğru söylemiyor’ deyin. Buğday, arpa, mısır, soya fasulyesi, ayçiçeği, çeltik, baklagiller, mercimek, mercimek, nohut, et, et ürünleri… Bunlardan birinde ‘Türkiye kendine yeter’ deyin ve tartışmaya başlayalım.

“GIDA İHRACATÇISI OLDUĞU DOĞRU DEĞİL”

Bize ‘Türkiye aynı zamanda gıda ihraç eden bir ülke’ diyorsunuz. Gerçek değil. “Tarımsal hammadde dış ticaretinde ne oldu anlatayım, 2020’de 4,1 milyar dolar, 2022’de ise 7,5 milyar dolar açığımız oldu.”

“HER YIL 3 MİLYON TON BUĞDAY AÇIĞI SAĞLANIYOR”

Buğdayın anavatanı Türkiye’den yılda 10 milyon ton buğday ithal ediyoruz. TMO Genel Müdürü burada. Yıllarca TMO konusunda uzmanlaştım. Eşdeğer katsayı dönüşüm katsayısı ile hesaplarsanız, Türkiye’nin işlenmiş tarım ürünleri ihracatında kullandığı ham element ölçüsünün 7 milyon ton olduğunu göreceksiniz. Yani Türkiye’nin her yıl 3 milyon tonluk devasa bir buğday açığı var. Kimse bunu gizleyerek bir yere varamaz. Yapmamız gereken, artan talebe karşılık ekim alanlarımızı artırabilir miyiz?”

“SON 20 YILDA KÜLTÜR ALANLARI 2,7 MİLYON HEKTAR AZALDI”

Ekim alanlarındaki daralmaya dikkat çeken Günaydın, “Türkiye’nin ekim alanları son 20 yılda 2,7 milyon hektar azaldı. Türkiye son 20 yılda ekim alanlarını 27 milyon hektar daralttı, çiftçiler vazgeçti.” Burası 3 Trakya büyüklüğünde bir alan. Bunun sebebini araştırın.” , bir analiziniz var mı? Bu veri değil mi? Bunu neden sunumunuzda söylemiyorsunuz? Gerçekler olmamış gibi davranarak bir yere varabilir miyiz?

Köylerdeki çiftçilerin yaş ortalaması 55-56’dır. Genç çiftçileri gerçekten teşvik etmek için ne yaptınız ve nasıl bir sonuç aldınız? “Köylülerin okullarını kapatıp kırsaldaki sosyal altyapı yatırımlarından vazgeçerseniz bu gençleri kırsala nasıl çekeceksiniz?”

“ÜRETTİĞİMİZ HER İKİ KİLOGRAM YEM BİR KİLOGRAM HAM ANADIR” D “DESI DIŞARIDAN GELİR”

Hayvancılıkla ilgili durumu değerlendiren Günaydın, “Gerçekten hayret ediyorum. Gübre fiyatlarında inanılmaz bir artış var. Fakir çiftçinin sesi çıkmıyor. Türkiye tarım ürünleri üretici fiyat endeksinde enflasyon yüzde 150. Yıllarca GÜBRETAŞ’ın yönetim kurulu başkanlığını yaptın, ne oldu, gübre fiyatları ne oldu?” Bir azalma var mı? Yoksa çiftçinin ulaşamayacağı bir gübre fiyatı mı var? Ne gibi önlemler alıyoruz? Gübre fiyatlarının makul seviyeye çekilmesi için ne gibi önlemler alıyoruz? Yem fiyatlarından gurur duyuyorsunuz. Türkiye yılda 25 milyon ton yem üretiyor. Ne kadar ithal hammaddeye güveniyor? 13 milyon ton arkadaşlar. Ürettiğimiz her iki kilo yem için bir kilo hammadde yurt dışından geliyor. Bir yandan arkadaşlar yem sektöründeki olumlu gelişmeleri anlatıyor, hayret ediyorum. Çiftçi, hayvanlarının önüne koyduğu yemin fiyatına inanamıyor. Çiftçi hayvanlarının önüne yem koyamıyor.

Kaynak: ANKA / Yeni

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu